Teferruatlı İnsancıllık Şarapçısı
Nefret etmeye bayılıyorum
İnsanlardan nefret etmek nedense hoşuma gidiyor
Her nefret için bir nahoş koku ruhuma siniyor
Bu da tanrının bana nefreti galiba
Saygılıydım bir zamanlar aslında birtakım
Şimdi bilmiyorum, halimi sormayın
Hiç de anlatmadılar aslında bana
Üzüntünün keskin yağmur koktuğunu
Bunu da hesabıma kesin yazarlar
Tanrı aşkına bu yazarlar ne yazarlar
Onlar da bilmiyorlar sanırım
Neden yazarlar madem, bilinmez yazanı
Ne bu şimdi, bir tür yasa mı
Bundan ibaret zaten çoğunun acınası yaşamı
Bilmeden yaşımı, anlamaya çalışırlar onlarca savaşımı
Siz de bilmiyorsunuz işte itiraf edin bir an önce
Ben ederdim aslında dürüsttüm kendimce
Yüzü bembeyazdı, yüz hatları olabildiğince ardışık
Hatta alnı açık sarmaşık, sakin ama bir o kadar da karmaşık
Bir güvendiğim dostum bir ara şöyle demişti
Sen sen ol, asla ben olma
O günden beri sadece kara bulutlarla barışığım
Onlar en azından biraz huzur veriyor huzursuzluklarıyla
Sorun da burada, insanlar aptal
Karanfili boğan, aynı zamanda sanattan anlamayan bir tavşan
Hiçbir tanesini göremedim doğru düzgün çalışan
Ama ben kimim ki kendimi bu kadar önemli sayacağım
Yakın zamanda ölmezsem, bu düşünceler çürüyecek bakın
Aslında o günler bazen fazla yakın
Kabul ediyorum birazcık salaktım zira
Bütün insanlığımı çok önceden arkada bıraktım
Belki de bir tarlaydım arazide, sulaktım
Ya da şiirlerim gibi apaktım, sayacımı sarkıtamazdım
Sansam da biraz biraz da siyahtım
Ah, ben bu hayatımla ne yaptım
Bilmiyorum aslında hata da soranda
Bilsem bir şeyler yapmam gerektiğini yapardım
Sorun da tam olarak burada kaptanım
Bu hayat sanki bir mücevher, tam gümüş, arakladığım
Yorumlar
Yorum Gönder